HUNP: 8,1 Follow @filmnostalgi Tweet |
Paprika
Çingene Aşkı
-Çingene
Aşkı Paprika-
Vizyon Tarihi : 1969
Hunp : 8,1
Orijinal Dil : Türkçe
Orijinal Dil : Türkçe
|
Engin Çağlar | Yiğit | |
|
Mine Mutlu | Paprika | |
|
Sevgi Can | Nihal | |
|
Erol Solak | Gaddar | |
|
Nubar Terziyan | Remzi | |
|
Nermin Kuran | Belkıs | |
|
Asuman Arsan | Kraliçe Güler | |
|
Tansu Sayın | Ülkü | |
|
Güzin Özipek | Güllü Bacı | |
|
Nusret Özkaya | Gaddarın Adamı | |
|
Necdet Tosun | Köfteci | |
|
Asım Nipton | Aşcı | |
|
Şükran Ay | ||
|
Serpil Örümcer | ||
|
Bülent Oral | Bülent | |
|
İhsan Bayraktar | Gaddarın Adamı | |
|
Tuncer Tosun | Küçük Oyuncu | |
|
Zeynep Eren | ||
|
Reşit Çıldam | Arabacı | |
|
Hülya Şengül | Küçük Paprika | |
|
Hasan Yıldız | Gazateci Muhabir | |
|
Sıdıka Duruer | Ebe | |
|
Mesut Sürmeli | Piyano Hocası | |
|
Fuat İşhan | E. Çağlar Seslendirmesi | |
|
Adalet Cimcoz | M. Mutlu Seslendirmesi | |
|
Jeyan Mahfi Tözüm | S. Can Seslendirmesi | |
|
Sadettin Erbil | E.Solak Seslendirmesi | |
|
Rıza Tüzün | N. Terziyan Seslendirmesi | |
|
Altan Karındaş | A. Arsan Seslendirmesi | |
|
Tijen Par | T. Sayın Seslendirmesi | |
|
Nevin Akkaya | G. Özipek Seslendirmesi | |
|
Erdoğan Esenboğa | A. Nipton Seslendirmesi | |
|
Doğan Bavli | B. Oral Seslendirmesi | |
|
Hakkı Haktan | Yolcu |
Yönetmen
|
|
Senaryo
|
|
Yapımcı
|
|
Müzik
|
|
Süre
|
84 dk
|
Tür
|
|
Özellikler
|
|
Ülke
|
Türkiye
|
Etiketler
|
Obanın kraliçesine âşık
bir Çingenenin aşkı anlatılır. Çingene obasının kraliçesi Güler bir kız çocuğu
doğurmuştur. Bebeğin babasını kimse bilmemektedir. Falcı kadın doğum gününde
kehanette bulunur. İhtiras dolu bir kadın olacaktır. Çok sevilecek, çok acı verecektir
bu kız. Adını Paprika koyarlar. Paprika büyümüş, güzel bir kız olmuştur. Obanın
yakışıklı kemancısı Yiğit ona âşıktır. Ancak aşkının karşılığı yoktur.
Delikanlı yaşadıklarını unutmak için şehre gider. İstanbul’da tesadüfen
tanıştığı Nihal ve ağabeyi Bülent sayesinde, meşhur bir ses sanatçısı olur.
Plakları yok satmaktadır. Ancak Yiğit bütün şarkılarını Paprika için
söylemektedir. (Ayşe Adlı)
Ayrıntılar:
‘Mondo Cane’deki (1962) ‘More’ (Riz Ortolani /
Nino Oliviero / Norman Newell); Ardından Paul Mauriat’nın ‘Une Larme Aux
Nuages’ (1968) albümündeki ‘Rain and Tears’ (1968) (Papathanassiou / Bergman /
Pachelbel).
Falcı Güllü; “Üzülme Yiğit, buradan da gitme. O seviyor seni… Fakat doğuşundaki yıldızlar O’nu öylesine gururlu yaptı ki aşkını sana itiraf edemiyor… Ne derse desin, ne yaparsa yapsın sabırlı ol. O deli, senden fazla ıstırap çekiyor.”
‘Paprika’nın (1935) (Erich von Stroheim) (Nil Yayınevi–1963) (Çeviren; Günseli Tunç) Yeşilçam çevrimi. Jenerikte, sonradan eklenen ve Lale Belkıs’ın (sözlerini yazıp) söylediği ‘Çingene’ (1976) var. [Orijinali ‘Chicano’ (1975) (Steve Banda Kalenga / Jean Kluger / Daniel Vangarde)].
‘Dünyanın en neşeli, en mesut, aynı zamanda en gamlı milleti (sf . 8); ‘Çingeneler’. Asırlar önce Hindistan’dan başlayan göç. Kırbaç sesleri ile karışık tekerlek gıcırtıları, çocuk, tencere, tava sesleri. Küpeli erkekler, ışıl ışıl bakan kadınlar.
Kraliçeleri Güler’in sancıları nedeniyle mola verilmiş. Çergiye bir kız bebek katılmak üzere. “O, biber tarlasında doğduğu için adını Paprika koymalıyız. Hayatına ateş ve ihtiras hâkim olacak… Gurur O’nu hayatı boyunca bırakmayacak… Bir tek erkeği sevecek… Ama bu aşkı ruhunun derinliklerinde gizleyecek” diyor Falcı Güllü Bacı.
Çocuğun babası ‘bir şehirli’ (romanda ‘Macar Kontu’). Oysa Çeribaşı Gaddar, kaç kez sırnaşmış başarılı olamamıştı. (Sonradan bu konu üzerinde durulmuyor). Karısı doğuma yardım ederken beyimiz, Sümbül’le yatakta. Falcı Güllü’nün kehanetine göre iyi değil sonu Gaddar’ın.
Yıllar sonra Paprika, bir Çigan ezgisi kadar güzelleşmiş. Yiğit de çatlamış, cilası kaçmış kemanıyla aşkını söylüyor. Ama ne yaparsa yapsın yaranamaz. Genç kız, sevgisini söyle(ye)mediği gibi ‘üzmek, ağlatmak için elinden geleni yapıyor’. Gaddar’ın zincirini çalar, dayağı bizimki yer; ‘Kazananla evleneceğim’ diyerek Onları dövüştürür; Delikanlının ‘beygir hırsızlığı’ suçlamasına sesini çıkarmaz. (Rogi Jancsi’nin ‘6 ay’ hapsedilmesinden farklı olarak filmde hapislik yok. Karakolda masumiyeti anlaşılmış).
Paul Mauriat’nın ‘Une Larme Aux Nuages’ (1968) uzunçalarındaki ‘Aprés Tout’ (1968) (Claude François / Gilles Thibaut / Jean Gaston Renard) ve ‘Una Canzone’ (1968) (Franco Bradicardi / André Pascal). Artık dayanamayan Yiğit’in çergiden ayrılıyor. Keman çalmasını öğrendiği Remzi Baba’nın “Oralarda sefalete düşersin” öğütleri yeterli olmaz. Şansını, İstanbul’da deneyecekmiş.
İlk günler çok zor. Seyyar Köfteci’ye [romanda ‘Sucukçu’ (sf. 139)] verecek parası yok. Bir şarkı ‘patlatacak’, satışları artırırsa bir şeyler yiyecek. O kadar beğenilir ki tezgâhta ekmek köfte kalmıyor.
Sesi ve yakışıklılığı ‘milyoner’ Nihal Güler’in dikkatini çeker. (Kitaptaki Prenses İlonka, ‘erkek güzelliği konusunda mütehassıs olarak’ tanınırmış Budapeşte’de).
‘Csárdás’ (1904) (Vittorio Monti) ve ‘Georgy Girl’ (1966/67) (Tom Springfield / Jim Dale). Yiğit’i o geceki ‘arkadaş partisi’ne çağırır. Abisi Bülent’in de yardımıyla (filmin yapımcısı Hilmi Coşkun olduğundan), Coşkun Plak Şirketi’yle bir anlaşma yapılır.
Sonrasında şehrin her yanı ‘Yiğit Alp, Büyük Şöhret’ afişleriyle kaplı. Başarılarından dolayı Vali (kitapta İmparator ‘François Joseph’) ‘altından bir sigara tabakası hediye etmiş’. Nihal, delikanlının ilgisini bekliyor ama O’nun aklı güzel Çingenesinde.
‘Mrs. Robinson’ (1967/68) (Paul Simon). Sevdiği erkeğin resmini gazetede gören Paprika, İstanbul’a gidiyor. (Filmdeki erkekler nazikçe yardımcı olurken romanda yaşadıkları içler acısı. Budapeşte’ye varabilmek için ‘gar şefinden kondüktörüne, gemicisinden tramvay biletçisine’ tam 6 kişiyle yatmak zorunda kalır. Sarkıntılık edenlerin haddi hesabı yok).
Gazino Kazablanka’da Yiğit’in Nihal’le ilişkisini öğrenince kıskançlık içinde geri dönüyor.
Paul Mauriat’nın ‘Une Larme Aux Nuages’ (1968) 33’lüğündeki ‘Ma Maison et la Riviere’ (1968) (Paul Mauriat). Yolda Bülent’le karşılaşır. Belli ki delikanlı da genç kızdan çok hoşlanmış.
Yiğit zaten oralarda mutsuzdu. Remzi Baba’nın ziyaretinde kararını verir. ‘Servetini, şöhretini, her şeyi terk edip’ ait olduğu yere ve Paprika’ya dönecek.
Genç kız, bu ‘fezalar kadar sonsuz aşkı’ ancak Bülent’le evlenmek üzereyken anlıyor. Kaçıp geldiğinde beraberliklerinin önündeki engel bu kez Gaddar.
‘The Magnificent Seven’daki (1960) “Calvera’s Return: Allegro Brutale” ve ‘The Bible: In the Beginning…’deki (1966) (Toshiro Mayuzumi) ‘Abel and Cain’. Çeribaşı bataklıkta boğulurken sevgililerin beraberliği başlar. Romandaki Zoltan Gabor’u ise eziyet ettiği ayısı Piszkos öldürüyor.
Werner Müller’in ‘Gypsy!’ 33’lüğündeki (1966) ‘Gypsy Love’ (Zigeunerliebe) (1909) (Franz Lehár).
Remzi Baba’nın Yiğit’e karar verdiren sözleri; “Sen ayrıldıktan sonra eski neşesi, uçarılığı kalmadı. Kimseyle konuşmuyor. Birçok defalar çadırında için için ağlarken gördüm. Bana öyle geliyor ki seni çok seviyor o deli kız.”
(Yazan: Murat Çelenligil)
Falcı Güllü; “Üzülme Yiğit, buradan da gitme. O seviyor seni… Fakat doğuşundaki yıldızlar O’nu öylesine gururlu yaptı ki aşkını sana itiraf edemiyor… Ne derse desin, ne yaparsa yapsın sabırlı ol. O deli, senden fazla ıstırap çekiyor.”
‘Paprika’nın (1935) (Erich von Stroheim) (Nil Yayınevi–1963) (Çeviren; Günseli Tunç) Yeşilçam çevrimi. Jenerikte, sonradan eklenen ve Lale Belkıs’ın (sözlerini yazıp) söylediği ‘Çingene’ (1976) var. [Orijinali ‘Chicano’ (1975) (Steve Banda Kalenga / Jean Kluger / Daniel Vangarde)].
‘Dünyanın en neşeli, en mesut, aynı zamanda en gamlı milleti (sf . 8); ‘Çingeneler’. Asırlar önce Hindistan’dan başlayan göç. Kırbaç sesleri ile karışık tekerlek gıcırtıları, çocuk, tencere, tava sesleri. Küpeli erkekler, ışıl ışıl bakan kadınlar.
Kraliçeleri Güler’in sancıları nedeniyle mola verilmiş. Çergiye bir kız bebek katılmak üzere. “O, biber tarlasında doğduğu için adını Paprika koymalıyız. Hayatına ateş ve ihtiras hâkim olacak… Gurur O’nu hayatı boyunca bırakmayacak… Bir tek erkeği sevecek… Ama bu aşkı ruhunun derinliklerinde gizleyecek” diyor Falcı Güllü Bacı.
Çocuğun babası ‘bir şehirli’ (romanda ‘Macar Kontu’). Oysa Çeribaşı Gaddar, kaç kez sırnaşmış başarılı olamamıştı. (Sonradan bu konu üzerinde durulmuyor). Karısı doğuma yardım ederken beyimiz, Sümbül’le yatakta. Falcı Güllü’nün kehanetine göre iyi değil sonu Gaddar’ın.
Yıllar sonra Paprika, bir Çigan ezgisi kadar güzelleşmiş. Yiğit de çatlamış, cilası kaçmış kemanıyla aşkını söylüyor. Ama ne yaparsa yapsın yaranamaz. Genç kız, sevgisini söyle(ye)mediği gibi ‘üzmek, ağlatmak için elinden geleni yapıyor’. Gaddar’ın zincirini çalar, dayağı bizimki yer; ‘Kazananla evleneceğim’ diyerek Onları dövüştürür; Delikanlının ‘beygir hırsızlığı’ suçlamasına sesini çıkarmaz. (Rogi Jancsi’nin ‘6 ay’ hapsedilmesinden farklı olarak filmde hapislik yok. Karakolda masumiyeti anlaşılmış).
Paul Mauriat’nın ‘Une Larme Aux Nuages’ (1968) uzunçalarındaki ‘Aprés Tout’ (1968) (Claude François / Gilles Thibaut / Jean Gaston Renard) ve ‘Una Canzone’ (1968) (Franco Bradicardi / André Pascal). Artık dayanamayan Yiğit’in çergiden ayrılıyor. Keman çalmasını öğrendiği Remzi Baba’nın “Oralarda sefalete düşersin” öğütleri yeterli olmaz. Şansını, İstanbul’da deneyecekmiş.
İlk günler çok zor. Seyyar Köfteci’ye [romanda ‘Sucukçu’ (sf. 139)] verecek parası yok. Bir şarkı ‘patlatacak’, satışları artırırsa bir şeyler yiyecek. O kadar beğenilir ki tezgâhta ekmek köfte kalmıyor.
Sesi ve yakışıklılığı ‘milyoner’ Nihal Güler’in dikkatini çeker. (Kitaptaki Prenses İlonka, ‘erkek güzelliği konusunda mütehassıs olarak’ tanınırmış Budapeşte’de).
‘Csárdás’ (1904) (Vittorio Monti) ve ‘Georgy Girl’ (1966/67) (Tom Springfield / Jim Dale). Yiğit’i o geceki ‘arkadaş partisi’ne çağırır. Abisi Bülent’in de yardımıyla (filmin yapımcısı Hilmi Coşkun olduğundan), Coşkun Plak Şirketi’yle bir anlaşma yapılır.
Sonrasında şehrin her yanı ‘Yiğit Alp, Büyük Şöhret’ afişleriyle kaplı. Başarılarından dolayı Vali (kitapta İmparator ‘François Joseph’) ‘altından bir sigara tabakası hediye etmiş’. Nihal, delikanlının ilgisini bekliyor ama O’nun aklı güzel Çingenesinde.
‘Mrs. Robinson’ (1967/68) (Paul Simon). Sevdiği erkeğin resmini gazetede gören Paprika, İstanbul’a gidiyor. (Filmdeki erkekler nazikçe yardımcı olurken romanda yaşadıkları içler acısı. Budapeşte’ye varabilmek için ‘gar şefinden kondüktörüne, gemicisinden tramvay biletçisine’ tam 6 kişiyle yatmak zorunda kalır. Sarkıntılık edenlerin haddi hesabı yok).
Gazino Kazablanka’da Yiğit’in Nihal’le ilişkisini öğrenince kıskançlık içinde geri dönüyor.
Paul Mauriat’nın ‘Une Larme Aux Nuages’ (1968) 33’lüğündeki ‘Ma Maison et la Riviere’ (1968) (Paul Mauriat). Yolda Bülent’le karşılaşır. Belli ki delikanlı da genç kızdan çok hoşlanmış.
Yiğit zaten oralarda mutsuzdu. Remzi Baba’nın ziyaretinde kararını verir. ‘Servetini, şöhretini, her şeyi terk edip’ ait olduğu yere ve Paprika’ya dönecek.
Genç kız, bu ‘fezalar kadar sonsuz aşkı’ ancak Bülent’le evlenmek üzereyken anlıyor. Kaçıp geldiğinde beraberliklerinin önündeki engel bu kez Gaddar.
‘The Magnificent Seven’daki (1960) “Calvera’s Return: Allegro Brutale” ve ‘The Bible: In the Beginning…’deki (1966) (Toshiro Mayuzumi) ‘Abel and Cain’. Çeribaşı bataklıkta boğulurken sevgililerin beraberliği başlar. Romandaki Zoltan Gabor’u ise eziyet ettiği ayısı Piszkos öldürüyor.
Werner Müller’in ‘Gypsy!’ 33’lüğündeki (1966) ‘Gypsy Love’ (Zigeunerliebe) (1909) (Franz Lehár).
Remzi Baba’nın Yiğit’e karar verdiren sözleri; “Sen ayrıldıktan sonra eski neşesi, uçarılığı kalmadı. Kimseyle konuşmuyor. Birçok defalar çadırında için için ağlarken gördüm. Bana öyle geliyor ki seni çok seviyor o deli kız.”
(Yazan: Murat Çelenligil)
Müzik ekibi
|
Serpil Örümcer
(Şarkılar)
|
Şükran Ay (Şarkılar)
|
|
Suat Sayın
(Şarkılar)
|
|
Bülent Oral
(Şarkılar)
|
|
Erol Solak (Şarkılar)
|
|
Firmalar
|
Coşkun Film
(Yapım)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder