HUNP: 8,0 Follow @filmnostalgi Tweet |
Bir
Şoförün Gizli Defteri
Vizyon Tarihi : 1958
Hunp : 8,0
Orijinal Dil : Türkçe
Orijinal Dil : Türkçe
Oyuncular :
|
Eşref Kolçak | Şoför Erol | |
|
Çolpan İlhan | Çiler | |
|
Nurhan Nur | Temiz | |
|
Eşref Vural | Baba Nuri | |
|
Ahmet Tarık Tekçe | Sıtkı | |
|
Kadir Savun | Kazım | |
|
Kemal Ergüvenç | Şefik | |
|
Saime Bekbay | Mehtap | |
|
Selahattin İçsel | Erol'un Babası | |
|
Faik Coşkun | Patron | |
|
Hikmet Serçe | Erol'un Annesi | |
|
Araksi Hebo | Genel Ev Patronu | |
|
Nilüfer Sezer | Eftalya | |
|
Sadri Alışık | Eşref Kolçak Seslendirmesi | |
|
Sacide Keskin | Hikmet Serçe Seslendirmesi | |
|
Sadettin Erbil | Eşref Vural Seslendirmesi | |
|
Mücap Ofluoğlu | Seslendirme | |
|
Saime Bekbay |
Yönetmen
|
|
Senaryo
|
|
Yapımcı
|
|
Görüntü Yönetmeni
|
|
Eser
|
|
Süre
|
107 dk
|
Tür
|
|
Özellikler
|
|
Ülke
|
Türkiye
|
Etiketler
|
Askerlik, Burnu Havada, Bursa, Çilek, Plaj,
|
Alt sınıftan bir gencin
sosyeteye mensup bir kıza aşkı konu edilir. Erol, taksi şoförlüğü yaparak
geçimini sağlamaktadır. Çiler ise, Erol’un varlıklı komşularının sosyetik
kızıdır. Genç kıza âşık olan Erol aşkına karşılık bulamaz. Şoför olduğu için
Erol’u hor gören Çiler, partilerde gününü gün etmektedir. Erol askere gidip
döndüğünde hiçbir şeyin eskisi gibi kalmadığını görür. (Yasin Aydınlık)
Ayrıntılar:
‘Bésame Mucho’ (1940) (Consuelo Velásquez).
[İkinci çevrimde (1967) bu sahnede Gigliola Cinquetti’nin sesinden ‘Dio, Come
Ti Amo’ (1966) (Domenico Modugno) var].
Sosyetik toplantıda ‘paşa kızı’ ile ‘şoför’!
Çiler; “Demek bu sosyeteden korkuyorsunuz.”
Erol; “Evet ama kendim için değil, sizin için Çiler Hanım. Temiz’in kardeşi (‘abisi’ diyecekti) Erol sizi hâlâ seviyor. İstiyorum ki süratle yuvarlandığınız bu uçurumdan kurtulasınız.”
Çiler; “Haddini bil, bir daha da yolumun üstüne çıkma. Anladın mı, ‘şoför’!”
‘Bir Şoförün Gizli Defteri’nin (1930-Aka Gündüz) (Remzi Kitabevi–1943) sinemadaki ilk uyarlaması.
Romanda ‘915 sonrası’, filmde 50’lerin ‘her mahallede bir milyoner’ dönemi anlatılıyor.
Kasımpaşa’nın yan sokaklarından birinde dededen kalma bir ev. ‘Az çok okuyup yazmış’ Erol, kız kardeşi Temiz, annesi ve ‘tekaüt’ babası ile burada yaşıyor. ‘51 568’ plakalı takside şoför ve karşı komşuları ‘mütekait’ Ekrem Paşa’nın kızı Çiler’e âşık.
Patronu, celep ve ‘Rumeli Meyva Pazarı’nın sahibi Faik Coşkun haftanın bir gecesi güzel Eftalya ile beraber olurdu. Salı günleri de kahramanımız! Durum anlaşılıp kovulunca kendine yeni bir iş bulmak zorunda kalır.
Arkadaşı Kazım’ın yardımıyla Şefik Bey’in ‘hususi şoförü’ olmuş. (Tüccarın eşi Mehtap biraz kumara düşkün).
Çiler’i, Elvis Presley’in ‘Blue Suede Shoes’ (1955/56) (Carl Perkins) şarkısını dinlediğimiz bir toplantıda tanıdık. Mahalleyi ve burada yaşayanları beğenmiyor, küçük görüyor. Delikanlının, bir cesaretle verdiği aşk mektubu için ağzına geleni söylemişti.
Şoförümüz daha yükselmek için, Şefik Bey’in yedek parça dükkânına ortak olur; ‘Şefik Gür ve Erol Atıl Koll. Şti.’ [kitapta yeni işi ‘benzincilik’].
İkinci mektubunu yazar. Alma Cogan’dan ‘Mambo Italiano’nun (1955) (Bob Merrill) duyulduğu sahnede sonuç yine hüsran. “Herkes haddini bilmeli. Bir şoförün karısı olmaktansa ölmeyi tercih ederim” diyor Çiler.
İşi bu kadarla bırakmaz. (Romanda ‘Ekrem Paşa’) İhbar ederek askere alınması sağlar.
Aylar sonra Paşa ölmüş, Çiler ve (filmde göremeyeceğimiz) annesi Nişantaşı’nda (kitapta ‘Beşiktaş’) ‘lüks’ bir apartman dairesine taşınmışlar. Şimdilik yükseliş gibi görünen ‘düşüş’ böyle başlıyor.
Şefik Bey’in karısı Mehtap kendini sosyete ve kumardan kurtarırken, Çiler’in (yeni adı ‘Çilek’) hali umutsuz. Önce ‘kürtajcı meşhur’ doktorla beraber olur. Sonra Büyükada, Nizam Caddesi’nde ‘sermaye’! Komisyonculuğunu da Mirasyedi Sadık Bey yapıyor.
[Romanda daha berbat durumda. Kokaine alışır ve babasına hıncı olan biri, frengiye yakalanmasına neden olur (sf. 175–207)].
Sonrasında ‘vesikalıydı’! Bursa Umumhanesi’nin 2 numarasında etini satıp hem Çaça’ya hem mahallenin zorbası Sıtkı’ya pay vererek sürünüyor.
Erol, alıp kaçırır oradan.
Evlenip kurtulacakken, Sıtkı çıkagelir…
Saray Gazinosu’ndaki çatışmada Sıtkı ölmüş, Erol hafif yaralı, ‘binlerce erkeğin kadını’ Çiler son nefesini vermek üzere.
‘Presenting Frank Chacksfield And His Orchestra‘ albümündeki (1954) ‘Ebb Tide’ (1953) (Carl Sigman / Robert Maxwell) ile sonuçlanacak veda konuşması.
Çiler; “Seni seviyorum Erol. Seni hiçbir kadının sevemeyeceği kadar seviyorum. Senin hayatını zehir etmemek için ölmek istedim.”
Erol; “Çok mu acı çekiyorsun?”
Çiler; “Ya sen?”
Erol; “Ben şoförüm, acıya dayanırım ben.”
Çiler; “Ben de şoför sevgilisiyim!”
(Yazan: Murat Çelenligil)
Sosyetik toplantıda ‘paşa kızı’ ile ‘şoför’!
Çiler; “Demek bu sosyeteden korkuyorsunuz.”
Erol; “Evet ama kendim için değil, sizin için Çiler Hanım. Temiz’in kardeşi (‘abisi’ diyecekti) Erol sizi hâlâ seviyor. İstiyorum ki süratle yuvarlandığınız bu uçurumdan kurtulasınız.”
Çiler; “Haddini bil, bir daha da yolumun üstüne çıkma. Anladın mı, ‘şoför’!”
‘Bir Şoförün Gizli Defteri’nin (1930-Aka Gündüz) (Remzi Kitabevi–1943) sinemadaki ilk uyarlaması.
Romanda ‘915 sonrası’, filmde 50’lerin ‘her mahallede bir milyoner’ dönemi anlatılıyor.
Kasımpaşa’nın yan sokaklarından birinde dededen kalma bir ev. ‘Az çok okuyup yazmış’ Erol, kız kardeşi Temiz, annesi ve ‘tekaüt’ babası ile burada yaşıyor. ‘51 568’ plakalı takside şoför ve karşı komşuları ‘mütekait’ Ekrem Paşa’nın kızı Çiler’e âşık.
Patronu, celep ve ‘Rumeli Meyva Pazarı’nın sahibi Faik Coşkun haftanın bir gecesi güzel Eftalya ile beraber olurdu. Salı günleri de kahramanımız! Durum anlaşılıp kovulunca kendine yeni bir iş bulmak zorunda kalır.
Arkadaşı Kazım’ın yardımıyla Şefik Bey’in ‘hususi şoförü’ olmuş. (Tüccarın eşi Mehtap biraz kumara düşkün).
Çiler’i, Elvis Presley’in ‘Blue Suede Shoes’ (1955/56) (Carl Perkins) şarkısını dinlediğimiz bir toplantıda tanıdık. Mahalleyi ve burada yaşayanları beğenmiyor, küçük görüyor. Delikanlının, bir cesaretle verdiği aşk mektubu için ağzına geleni söylemişti.
Şoförümüz daha yükselmek için, Şefik Bey’in yedek parça dükkânına ortak olur; ‘Şefik Gür ve Erol Atıl Koll. Şti.’ [kitapta yeni işi ‘benzincilik’].
İkinci mektubunu yazar. Alma Cogan’dan ‘Mambo Italiano’nun (1955) (Bob Merrill) duyulduğu sahnede sonuç yine hüsran. “Herkes haddini bilmeli. Bir şoförün karısı olmaktansa ölmeyi tercih ederim” diyor Çiler.
İşi bu kadarla bırakmaz. (Romanda ‘Ekrem Paşa’) İhbar ederek askere alınması sağlar.
Aylar sonra Paşa ölmüş, Çiler ve (filmde göremeyeceğimiz) annesi Nişantaşı’nda (kitapta ‘Beşiktaş’) ‘lüks’ bir apartman dairesine taşınmışlar. Şimdilik yükseliş gibi görünen ‘düşüş’ böyle başlıyor.
Şefik Bey’in karısı Mehtap kendini sosyete ve kumardan kurtarırken, Çiler’in (yeni adı ‘Çilek’) hali umutsuz. Önce ‘kürtajcı meşhur’ doktorla beraber olur. Sonra Büyükada, Nizam Caddesi’nde ‘sermaye’! Komisyonculuğunu da Mirasyedi Sadık Bey yapıyor.
[Romanda daha berbat durumda. Kokaine alışır ve babasına hıncı olan biri, frengiye yakalanmasına neden olur (sf. 175–207)].
Sonrasında ‘vesikalıydı’! Bursa Umumhanesi’nin 2 numarasında etini satıp hem Çaça’ya hem mahallenin zorbası Sıtkı’ya pay vererek sürünüyor.
Erol, alıp kaçırır oradan.
Evlenip kurtulacakken, Sıtkı çıkagelir…
Saray Gazinosu’ndaki çatışmada Sıtkı ölmüş, Erol hafif yaralı, ‘binlerce erkeğin kadını’ Çiler son nefesini vermek üzere.
‘Presenting Frank Chacksfield And His Orchestra‘ albümündeki (1954) ‘Ebb Tide’ (1953) (Carl Sigman / Robert Maxwell) ile sonuçlanacak veda konuşması.
Çiler; “Seni seviyorum Erol. Seni hiçbir kadının sevemeyeceği kadar seviyorum. Senin hayatını zehir etmemek için ölmek istedim.”
Erol; “Çok mu acı çekiyorsun?”
Çiler; “Ya sen?”
Erol; “Ben şoförüm, acıya dayanırım ben.”
Çiler; “Ben de şoför sevgilisiyim!”
(Yazan: Murat Çelenligil)
Tasarım
|
Vâlâ Somalı (Afiş)
|
Firmalar
|
Duru Film (Yapım)
|
Apa
Ofset Basımevi (Afiş Baskı)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder