HUNP: 7,9 Follow @filmnostalgi Tweet |
Göklerdeki Sevgili
Vizyon Tarihi
: 1966
Hunp : 7,9
Orijinal Dil :
Türkçe
Oyuncular :
|
Cüneyt Arkın | Timur Karaşah | |
|
Selda Alkor | Yıldız | |
|
Ali Şen | Veysel | |
|
Ulvi Uraz | Tahir Çömlekçioğlu | |
|
Fatma Bilgen | Piraye | |
|
Ersun Kazançel | Veli Kazançel | |
|
Figen Han | Emel | |
|
Mürüvvet Sim | Emine | |
|
Kazım Kartal | Durdu Dayı | |
|
Necip Tekçe | Kara Yorgi | |
|
Reşit Çıldam | Stefan | |
|
Adnan Mersinli | ||
|
Zeki Tüney | ||
|
Hikmet Olgun | ||
|
Hasan Yıldız | Komando | |
|
Toron Karacaoğlu | Cüneyt Arkın Seslendirmesi | |
|
Timuçin Caymaz | Kazım Kartal Seslendirmesi | |
|
Gülen Kıpçak | Figen Han Seslendirmesi | |
|
Sacide Keskin | Fatma Bilgen Seslendirmesi | |
|
Agah Hün | Ulvi Uraz Seslendirmesi | |
|
Rıza Tüzün | Ali Şen Seslendirmesi | |
|
Nedret Güvenç | Selda Alkor Seslendirmesi | |
|
Giray Alpan |
Yönetmen
|
|
Senaryo
|
|
Yapımcı
|
|
Görüntü Yönetmeni
|
|
Tür
|
|
Özellikler
|
Siyah
Beyaz, 35 mm
|
Ülke
|
Türkiye
|
Etiketler
|
ayrılık,
kıbrıs,
pilot, rum, rum
çetesi,
|
Timur ile Yıldız’ın aşkını
anlatır. Timur savaş pilotudur. Babası Bandırma’da çömlekçilik yapan Yıldız ile
tanışır ve ona âşık olur. Yıldız hamile kalır fakat bunu Timur’a söylemez.
Timur’un annesi Piraye, oğlunun fakir bir kızla evlenmesini istememektedir.
Antalya’da görevde olan Timur’a Yıldız’ın evlendiğini söyler. Bunun üzerine
Timur, Kıbrıs’a giden gönüllü askerlere katılır. Babasız doğan çocuğuyla pek
çok sıkıntı yaşayan Yıldız’ın tek isteği ise Timur’dan haber alabilmektir.
(İbrahim Veli Sözer)
Ayrıntılar:
Wilma Goich’in söylediği
‘Ho Capito Che Ti Amo’ (1964) (Tenco) şarkısı ve Baraj’da Yıldız’ı bekleyen
Timur. Birkaç saat önceki eğlenceli konuşmaları..
Timur ; “Gününüzü Veli’yle geçirmeye mi yeminlisiniz?”
Yıldız ; “Öyle, saat 7’ye kadar onunlayım. Sonra köye döneceğiz.”
Timur ; “Teyzenizi bir ziyaret etseniz diyecektim de.”
Yıldız ; “Benim bu şehirde teyzem yok ki.”
Timur ; “Yazık, keşke burada bir teyzeniz olsaydı. Onu görmek için siz de Veli’den izin alsaydınız.”
Yıldız ; “Veli de akşam evde anlatsaydı. Babam da bu teyze nereden çıktı diye bana iyi bir kötek atsaydı.”
Timur ; “Babanızla teyzeniz küs olsalar. Siz de Veli’ye bunu çıtlatsanız.
Veli er kek çocuktur. Emin olun babanıza söylemez.”
Yıldız ; “Ee, bu masalın sonu nasıl biter?”
Timur ; “Siz teyzenize giderken ben de size Baraj’da rastlasam..”
Yıldız ; “Sizin söylediklerinizde hiçbir gerçek taraf yok ki.”
Timur ; “Gerçek olan aşk ve ölümdür. Ondan öte gerçek tanımam ben.”
Jenerikteki ‘Burçak Tarlası’ (derleme ; Muzaffer Sarısözen) Erdem Buri ve Tülay German’ı anımsatıyor. Tülay German bir dinletisinde, rahatsızlığı nedeniyle, üç şarkı eksik söyledi diye dinleyicilerin verdikleri paranın bir kısmını geri veren Erdem Buri’yi ve aralarındaki ‘bir gün bile ayrı kalamaz oldukları sevgiyi’.
1963 yılının sonbahar kış ayları.. Pilot Teğmen Timur Karaşah (birkaç ay sonra Kıbrıs’ta Rumlara karşı çarpışırken Karaşahin olarak ünlenecektir) Diyarbakır Hava Üssü'nden uçak gösterileri için Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'na gelmiştir. Babası, bu bölgenin zenginlerinden, İyi Günler Mağazası'nın sahibi Veysel Bey, annesi ise kimseleri beğenmeyen (oğlunu sevgilisi Yıldız'dan -bir süre- ayıracak olan) Piraye Hanım’dır. Timur'un da katılacağı gösterileri tehlikeli bulup "Sen asker misin, cambaz mı?"
demektedir. Veysel Bey, oğlu için "Bir tüccar olsa.. avukat.. doktor" diyen eşine "Say, say.. Bankacı yada fabrikatör. Daha nice uyuşuk işler. Sen istiyorsun ki, benim gibi işe yaramazın biri olsun. O kendi isteği ile.. iyi bir meslek seçti kendine" diye yanıt vermektedir.
'Alınteri ile ekmek parası kazanan fakir bir çömlekçinin’ kızı olan Yıldız..
'Anası ölünce tahsilini yarıda bırakıp' İstanbul'dan iki kardeşi ve babası Çömlekçi Tahir'in yanına, Üvezcik Köyü'ne gelmiş. Gösterilerden bir gün önce, sefer tası ile babasının yemeğini götürürken yolu üzerindeki [‘Kırbaç Altında’ (1967) filminde göreceğimiz] ıssız bir koruda (aynı filmdeki gösterişli kazağı ile) avlanmakta olan Timur'la karşılaşır. Genç adam onu, biraz da zorla, kucağına alarak nehrin karşı kıyısına geçirir. Filmin bu hoş bölümünde Timur'un üzerinden 1-2 balık yere düşüyor. "Bu işi ömür boyunca yapmaya razıyım" diyecektir.
Astsubay Veli'nin daveti (ve babasının da onayı) ile Yıldız, çevrede büyük heyecan uyandıran gösterileri izlemeye gider. Veli'nin arkadaşı olan Timur ile -tekrar- tanışır. Delikanlı, Veli'yi "Senin (arkadaşın) Kıyak Zeki de burada. Merzifon'dan dün geldi. Onu görmek istiyorsan hemen git. Şimdi duştadır" diyerek (yine, biraz zorla) oradan uzaklaştırır. İki gencin birbirlerini sevmeleri bu iki günde oluyor.
Akşam, Timur'un gürültülü motosikleti ile köye dönerlerken çıkan fırtınada oralardaki bir mağaraya sığınırlar. (Yine Timur'un zorlamasıyla) Yıldız'ın elbisesini çıkarıp delikanlının kazağını giymesi.. Isınmak amacıyla içilen içki.. Sonuçta, geceyi beraber geçirirler.
‘Zigeunerweisen’ Op 20 melodisi (1889) (Pablo de Sarasate)..
Yıldız ; "Ben artık ben değilim. Sizi seven, sizin olmuş biriyim."
Timur ; "Seni seviyorum Yıldız.. Yarın öğleye doğru sizin köyün çıkışındaki korulukta bekleyeceğim."
Ancak, o gece Ankara'da "Kıbrıs'a askeri bir müdahale" kararı alınmıştır.
Timur da Yıldız'a haber veremeden ayrılmak zorunda kalır. Durumu annesine anlatıp, genç kızı görmesini ister. Annesi, özellikle 'köylü kızı'
açıklamasını duyunca öyle bir "Bana güvenebilirsin oğlum" diyor ki, kötü şeyler olacağını sezmemek çok zor. Piraye Hanım, 'Yiğit Yaralı Olur' (1966) filminde Mualla Abla’nın olan 34 DU 991 plakalı arabası ile gittiği korulukta Yıldız'ı görür. Koru için söyledikleri Yıldız’a söyleyemedikleridir.
Piraye ; "Yol ayrımında satılık bir koru varmış.”
Yıldız ; “Tamam efendim, burası.”
Piraye ; “Hiçbir şeye benzemiyor. Cılız ve bakımsız bir köy korusu işte.”
Yıldız ; “Yeni dikildi ağaçlar. Zamanla büyüyecek tabii.”
Piraye ; “Neyse, halinden ne olacağı da belli zaten." Timur'un genç kıza yazdığı mektubu da yırtar. Filmin sonuna doğru, Conte L. Roncalli’nin ‘Passacaglia’sı (1692) eşliğinde yaptıkları için özür dileyecektir.
Telefonda oğluna Yıldız'ın bir garsonla evlendiğini söyler. Timur için, Yıldız için, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye için zor günler.. Yıldız'ın hamileliği, terk edildiğini zanneden Timur'un Kıbrıs'taki Mücahitlere katılması, Ada'ya çıkışımızın 'okyanus ötesinden' engellenmesi. ‘Kader’
(1968) filminde de izleyeceğimiz heyecanlı Kıbrıs mitingleri. Mücahit Durdu Dayı, bir çarpışmada ağır yaralanan ve haftalar sonra iyileşen Timur'u "Günün birinde her şey değişecek. Günün birinde uçaklarla bayraklarla tekrar geleceksiniz buraya" diyerek Anayurt'a yolcu eder. İki sevgili birbirine kavuşur.
Filmin sonunda Tahir Usta'nın sözleri ; "Mutluluk ve barış, sevgi ile kurulacak.. Günün birinde."
(Yazan : Murat Çelenligil)
Timur ; “Gününüzü Veli’yle geçirmeye mi yeminlisiniz?”
Yıldız ; “Öyle, saat 7’ye kadar onunlayım. Sonra köye döneceğiz.”
Timur ; “Teyzenizi bir ziyaret etseniz diyecektim de.”
Yıldız ; “Benim bu şehirde teyzem yok ki.”
Timur ; “Yazık, keşke burada bir teyzeniz olsaydı. Onu görmek için siz de Veli’den izin alsaydınız.”
Yıldız ; “Veli de akşam evde anlatsaydı. Babam da bu teyze nereden çıktı diye bana iyi bir kötek atsaydı.”
Timur ; “Babanızla teyzeniz küs olsalar. Siz de Veli’ye bunu çıtlatsanız.
Veli er kek çocuktur. Emin olun babanıza söylemez.”
Yıldız ; “Ee, bu masalın sonu nasıl biter?”
Timur ; “Siz teyzenize giderken ben de size Baraj’da rastlasam..”
Yıldız ; “Sizin söylediklerinizde hiçbir gerçek taraf yok ki.”
Timur ; “Gerçek olan aşk ve ölümdür. Ondan öte gerçek tanımam ben.”
Jenerikteki ‘Burçak Tarlası’ (derleme ; Muzaffer Sarısözen) Erdem Buri ve Tülay German’ı anımsatıyor. Tülay German bir dinletisinde, rahatsızlığı nedeniyle, üç şarkı eksik söyledi diye dinleyicilerin verdikleri paranın bir kısmını geri veren Erdem Buri’yi ve aralarındaki ‘bir gün bile ayrı kalamaz oldukları sevgiyi’.
1963 yılının sonbahar kış ayları.. Pilot Teğmen Timur Karaşah (birkaç ay sonra Kıbrıs’ta Rumlara karşı çarpışırken Karaşahin olarak ünlenecektir) Diyarbakır Hava Üssü'nden uçak gösterileri için Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'na gelmiştir. Babası, bu bölgenin zenginlerinden, İyi Günler Mağazası'nın sahibi Veysel Bey, annesi ise kimseleri beğenmeyen (oğlunu sevgilisi Yıldız'dan -bir süre- ayıracak olan) Piraye Hanım’dır. Timur'un da katılacağı gösterileri tehlikeli bulup "Sen asker misin, cambaz mı?"
demektedir. Veysel Bey, oğlu için "Bir tüccar olsa.. avukat.. doktor" diyen eşine "Say, say.. Bankacı yada fabrikatör. Daha nice uyuşuk işler. Sen istiyorsun ki, benim gibi işe yaramazın biri olsun. O kendi isteği ile.. iyi bir meslek seçti kendine" diye yanıt vermektedir.
'Alınteri ile ekmek parası kazanan fakir bir çömlekçinin’ kızı olan Yıldız..
'Anası ölünce tahsilini yarıda bırakıp' İstanbul'dan iki kardeşi ve babası Çömlekçi Tahir'in yanına, Üvezcik Köyü'ne gelmiş. Gösterilerden bir gün önce, sefer tası ile babasının yemeğini götürürken yolu üzerindeki [‘Kırbaç Altında’ (1967) filminde göreceğimiz] ıssız bir koruda (aynı filmdeki gösterişli kazağı ile) avlanmakta olan Timur'la karşılaşır. Genç adam onu, biraz da zorla, kucağına alarak nehrin karşı kıyısına geçirir. Filmin bu hoş bölümünde Timur'un üzerinden 1-2 balık yere düşüyor. "Bu işi ömür boyunca yapmaya razıyım" diyecektir.
Astsubay Veli'nin daveti (ve babasının da onayı) ile Yıldız, çevrede büyük heyecan uyandıran gösterileri izlemeye gider. Veli'nin arkadaşı olan Timur ile -tekrar- tanışır. Delikanlı, Veli'yi "Senin (arkadaşın) Kıyak Zeki de burada. Merzifon'dan dün geldi. Onu görmek istiyorsan hemen git. Şimdi duştadır" diyerek (yine, biraz zorla) oradan uzaklaştırır. İki gencin birbirlerini sevmeleri bu iki günde oluyor.
Akşam, Timur'un gürültülü motosikleti ile köye dönerlerken çıkan fırtınada oralardaki bir mağaraya sığınırlar. (Yine Timur'un zorlamasıyla) Yıldız'ın elbisesini çıkarıp delikanlının kazağını giymesi.. Isınmak amacıyla içilen içki.. Sonuçta, geceyi beraber geçirirler.
‘Zigeunerweisen’ Op 20 melodisi (1889) (Pablo de Sarasate)..
Yıldız ; "Ben artık ben değilim. Sizi seven, sizin olmuş biriyim."
Timur ; "Seni seviyorum Yıldız.. Yarın öğleye doğru sizin köyün çıkışındaki korulukta bekleyeceğim."
Ancak, o gece Ankara'da "Kıbrıs'a askeri bir müdahale" kararı alınmıştır.
Timur da Yıldız'a haber veremeden ayrılmak zorunda kalır. Durumu annesine anlatıp, genç kızı görmesini ister. Annesi, özellikle 'köylü kızı'
açıklamasını duyunca öyle bir "Bana güvenebilirsin oğlum" diyor ki, kötü şeyler olacağını sezmemek çok zor. Piraye Hanım, 'Yiğit Yaralı Olur' (1966) filminde Mualla Abla’nın olan 34 DU 991 plakalı arabası ile gittiği korulukta Yıldız'ı görür. Koru için söyledikleri Yıldız’a söyleyemedikleridir.
Piraye ; "Yol ayrımında satılık bir koru varmış.”
Yıldız ; “Tamam efendim, burası.”
Piraye ; “Hiçbir şeye benzemiyor. Cılız ve bakımsız bir köy korusu işte.”
Yıldız ; “Yeni dikildi ağaçlar. Zamanla büyüyecek tabii.”
Piraye ; “Neyse, halinden ne olacağı da belli zaten." Timur'un genç kıza yazdığı mektubu da yırtar. Filmin sonuna doğru, Conte L. Roncalli’nin ‘Passacaglia’sı (1692) eşliğinde yaptıkları için özür dileyecektir.
Telefonda oğluna Yıldız'ın bir garsonla evlendiğini söyler. Timur için, Yıldız için, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye için zor günler.. Yıldız'ın hamileliği, terk edildiğini zanneden Timur'un Kıbrıs'taki Mücahitlere katılması, Ada'ya çıkışımızın 'okyanus ötesinden' engellenmesi. ‘Kader’
(1968) filminde de izleyeceğimiz heyecanlı Kıbrıs mitingleri. Mücahit Durdu Dayı, bir çarpışmada ağır yaralanan ve haftalar sonra iyileşen Timur'u "Günün birinde her şey değişecek. Günün birinde uçaklarla bayraklarla tekrar geleceksiniz buraya" diyerek Anayurt'a yolcu eder. İki sevgili birbirine kavuşur.
Filmin sonunda Tahir Usta'nın sözleri ; "Mutluluk ve barış, sevgi ile kurulacak.. Günün birinde."
(Yazan : Murat Çelenligil)
Yapım Ekibi
|
Burhan Yeşildağ
(Yapım Amiri)
|
Post-Prodüksiyon
|
Ali Berkan
(Negatif Kurgu)
|
Ses Ekibi
|
Tuncer
Aydınoğlu (Ses Kayıt)
|
Özdemir
Arıtan (Senkron)
|
|
Firmalar
|
Duru Film (Yapım)
|
Acar Film (Film
Hazırlık)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder