![]() |
HUNP: 7,9 Follow @filmnostalgi Tweet |
Vizyon Tarihi : 1967
Hunp : 7,9
Orijinal Dil : Türkçe
Oyuncular :
Cüneyt Arkın | Ali | |
Sema Özcan | Çiler | |
Mine Sun | Temiz | |
Ersun Kazançel | Pire | |
Leman Öztürk | Leman | |
Necdet Çağlar | Fritz | |
Toron Karacaoğlu | Kemal | |
Turgut Savaş | Hasan | |
Nuri Genç | Haluk | |
Behçet Nacar | Hasan'ın Adamı | |
Hüseyin Zan | Hasan'ın Adamı | |
Necip Tekçe | Hasan'ın Adamı | |
Adnan Mersinli | Barmen | |
Reşit Çildam | Üç Köşe | |
Ayton Sert | Ali'nin Patronu | |
Kayhan Yıldızoğlu | ||
Diclehan Baban | ||
Haluk Orçun | ||
Muazzez Doğan | ||
Muadelet Tibet | Anne Hüsniye | |
Toron Karacaoğlu | Cüneyt Arkın Seslendirmesi | |
Suna Pekuysal | M.Sun Seslendirmesi | |
Muhip Arcıman | T.Karacaoğlu Seslendirmesi | |
Rıza Tüzün | N.Genç Seslendirmesi | |
Alev Koral | L.Öztürk Seslendirmesi | |
Nevin Akkaya | S.Özcan Seslendirmesi | |
Zafer Önen | Seslendirme | |
Abdurrahman Palay | Seslendirme |
Yönetmen
|
|
Senaryo
|
|
Yapımcı
|
|
Görüntü Yönetmeni
|
|
Eser
|
|
Tür
|
|
Ülke
|
Türkiye
|
Etiketler
|
Fakir
bir delikanlının aşkı uğruna ödediği ağır bedel anlatılır. Ali, annesi ve kız
kardeşini şoförlük yaparak geçindirir. Mahalleden komşuları Mısırlızadelerin
kızı Çiler’e âşık olmuştur. Babasının alçakgönüllülüğüne karşı Çiler, kibirli
ve lüks düşkünüdür. Ali, Çiler’in gönlünü kazanmak için tanımadığı ve sevmediği
bir dünyanın parçası olmayı göze alır. Ancak sevdiği kızı adım adım felakete
sürüklenmekten koruyamamaktadır. Çiler’e duyduğu aşk, Ali’yi de büyük bir
tehlikeye sürükleyecektir. (Ayşe Adlı)
Kurgu
|
Adrine
Muradyan (Kurgu)
|
Yapım Ekibi
|
Yılmaz Kuzgun (Yapım
Amiri)
|
Turhan Emli (Yapım
Amiri)
|
|
Çetin
Dağdelen (Set Ekibi)
|
|
Hasan Budur (Set
Ekibi)
|
|
Kahraman
Kongur (Set Ekibi)
|
|
Baki
Soğukpınar (Set Ekibi)
|
|
Yönetmen Ekibi
|
Nurettin
İrişen (Yönetmen Yardımcısı)
|
Mehmet
Cantürk (Reji Ekibi)
|
|
Gülten
Karakaya (Reji Ekibi)
|
|
Kamera Ekibi
|
Güngör
Tetiker (Kameraman)
|
Post-Prodüksiyon
|
Semih Peköz (Laboratuar)
|
İbrahim
Güzel (Laboratuar)
|
|
Semih Peköz (Laboratuar)
|
|
İbrahim
Güzel (Laboratuar)
|
|
Işık Ekibi
|
Aslan Yıldız (Işık
Şefi)
|
Ses Ekibi
|
Rauf Tözüm (Ses
Kayıt)
|
Müzik ekibi
|
Müzeyyen
Senar (Şarkılar)
|
Firmalar
|
Duru Film (Yapım)
|
Ses Film (Film
Hazırlık)
|
Mi Minör Keman Konçertosu’
(1845) (Felix Mendelssohn). Op. 64: Allegro molto appassionato. ‘Lekeli
Melek’te (1969) Rıza’nın olan ev (buranın 2. ve 3. katlarını İzmit’teki genelev
olarak göreceğiz).
Ali ; “Bir hediye aldım da Çiler’e, onu götürmen için..”
Temiz ; “Yanılıyorsun abi, o ne seni nede hediyeni beğenmeyecektir (‘beğenecektir’ demeliydi). Bizi ve çevremizi hor görüyor o. Kalpsiz ve bencil birini seviyorsun abi. O ise senle alay ediyor. Şoför diye küçümseyip evlenme teklifi yaptığın mektubu paçavra gibi atıyor.”
Jenerikte Los Indios Tabajaras topluluğunun Maria Elena 33’lüğündeki (1964) ‘Amapola’ (1924) (Jose Maria LaCalle) melodisi. İlk çevrimden (1958) ve romandan (Aka Gündüz) (R emzi Kitabevi–1943) (Birinci Baskı–1930) farklı olarak kahramanımızın adı bu kez Ali. Bir takside gececi olarak çalışıyor.
‘Siempre En Mi Corazon’ (1942) (Lecuona) ile yorgun argın geldiği evi ne kadar güzeldi. Annesi Hüsniye ve kız kardeşi Temiz’den başka kimsesi yok. Komşuları Haluk Mısırlızade’nin ‘gözü yükseklerde’ kızı Çiler’i seviyor. (İlk çevrimde, babasının rütbesi nedeniyle lâkabı ‘Paşa Kızı’ydı. Bu kez buna cesaret edememişler.) Nezihe Becerikli’nin seslendirdiği annesi “Adı batsın da şöyle arkada dursun öyle gelin” demişti ama dinleyen kim. Patronun dostu Mişa’ya yüz vermeyince işinden olur. (Önceki çevrimde ise Eftalya ile sarmaş dolaş yakalandığı için kovulmuştu.)
Yeni patronu Kemal’le karşılaştığımızda duyulan ‘Somewhere Over The Rainbow’ (1939) (Arlen / Harburg), onun iyi bir insan olduğunu düşündürdü.
Sonrası müzik fırtınası gibi; Hilton Oteli yakınlarındaki yolda Çiler’le karşılaştığında Sonny ve Cher’den ‘Monday’ (1967) (Bono) ; Genç kızı arabada götürürken ; ‘El Gato Montés’ (1916) (Penella) ; Çiler’e, aşkını yazdığı mektubu verirken ; Doruk Onatkut Orkestrası eşliğinde Tülay German’dan ‘Kızılcıklar Oldu Mu?’ (1965).
Ama Çiler, durumu başka bir şoförün davranışı gibi, eleştirerek Temiz’e anlatır. Ali, Mısırlızade’nin şımarık kızı için ‘sınıf atlamayı’ dener. Kemal Bey’e ortak olur; “Kemal Özgül-Ali Eroğuz Koll. Şti.” (Filmin sonunda nikâh memuru ‘Ali Aydın’ diyor ya neyse.) ‘Şoför’ olarak gidip ‘işadamı’ olarak döndüğü plaj sahnesinde (Rimsky Korsakov’un tamamladığı) Prens İgor Operası’ndan (1887/90) (Borodin) nefes kesen bir melodi var; ‘Polovetsian Dances: Dance IV, Allegro’.
Ama bu bile yeterli olmaz. Genç kız ikinci mektubu alınca bu kez Temiz’i de kovar. Bunca olaydan sonra Ali, aşk başına mı vurdu nedir, onu babasından istemeye gidiyor. Çiler demediğini bırakmaz.
Sonrasında kahramanımız Süzer Şirketinde otobüs şoförü olarak Avrupa yollarında. Freddy Quinn’den ‘Ballad of the Green Berets’in (1966) (More / Sadler) Almancasını dinliyoruz; ‘Hundert Mann Und Ein Befehl’. Çiler ise ‘sosyete’nin ilgi odağı. Yardım etmek isteyen delikanlıya yine hakaret ediyor. Önce ‘beynelmilel afyon kaçakçısı’ Mösyö Kuligan’ın (ama polis, teslim olması için uyarıda bulunurken ‘Fritz Hunderland’ demişti) eline düşer. Ardından ’birkaç zengin hovardayla flört’ ve ‘meşhur muhabbet tellalı Sosyete Hasan’. Düşüşü çıkışından daha hızlı.
Sonrasında konsomatrislik, esrar ve ‘vesika’. Ali onu “Analık’ın evi 9 numara” dan kurtarıp evlenmek ister ama Hasan böyle bir ekmek teknesini elinden kaçırır mı.
Gigliola Cinquetti’nin söylediği ‘Dio, Come Ti Amo’ (1966) (Domenico Modugno) melodisi ve Suat Sadıkoğlu’nun, merdiveni daha ünlü yalısı. İlk çevrimde bu sahnede ‘Bésame Mucho’ (1940) (Velázquez) vardı. (Konuklardan biri unutulmaz Zeki Sezer.)
Çiler ; “Demek sosyeteden korkuyorsunuz.”
Ali ; “Sizin için korkuyorum. Evet, yalnız sizin için korkuyorum Çiler Hanım.”
Çiler ; “Tuhaf, benim durumum sizi neden ilgilendiriyor?”
Ali ; “Eski bir yara bu, açmayalım. Ama bu hayatın sizi uçuruma götürdüğünü, geri dönmeniz gerektiğini kimse size söylemeyecek biliyorum.”
Çiler ; “..Bak hele, sokak artığı bir aileden çıkmış şoför parçası bana akıl veriyor. Haddini bil, bir daha da yolumun üstüne çıkma anladın mı..Şoför.”
Ali ; “Bir hediye aldım da Çiler’e, onu götürmen için..”
Temiz ; “Yanılıyorsun abi, o ne seni nede hediyeni beğenmeyecektir (‘beğenecektir’ demeliydi). Bizi ve çevremizi hor görüyor o. Kalpsiz ve bencil birini seviyorsun abi. O ise senle alay ediyor. Şoför diye küçümseyip evlenme teklifi yaptığın mektubu paçavra gibi atıyor.”
Jenerikte Los Indios Tabajaras topluluğunun Maria Elena 33’lüğündeki (1964) ‘Amapola’ (1924) (Jose Maria LaCalle) melodisi. İlk çevrimden (1958) ve romandan (Aka Gündüz) (R emzi Kitabevi–1943) (Birinci Baskı–1930) farklı olarak kahramanımızın adı bu kez Ali. Bir takside gececi olarak çalışıyor.
‘Siempre En Mi Corazon’ (1942) (Lecuona) ile yorgun argın geldiği evi ne kadar güzeldi. Annesi Hüsniye ve kız kardeşi Temiz’den başka kimsesi yok. Komşuları Haluk Mısırlızade’nin ‘gözü yükseklerde’ kızı Çiler’i seviyor. (İlk çevrimde, babasının rütbesi nedeniyle lâkabı ‘Paşa Kızı’ydı. Bu kez buna cesaret edememişler.) Nezihe Becerikli’nin seslendirdiği annesi “Adı batsın da şöyle arkada dursun öyle gelin” demişti ama dinleyen kim. Patronun dostu Mişa’ya yüz vermeyince işinden olur. (Önceki çevrimde ise Eftalya ile sarmaş dolaş yakalandığı için kovulmuştu.)
Yeni patronu Kemal’le karşılaştığımızda duyulan ‘Somewhere Over The Rainbow’ (1939) (Arlen / Harburg), onun iyi bir insan olduğunu düşündürdü.
Sonrası müzik fırtınası gibi; Hilton Oteli yakınlarındaki yolda Çiler’le karşılaştığında Sonny ve Cher’den ‘Monday’ (1967) (Bono) ; Genç kızı arabada götürürken ; ‘El Gato Montés’ (1916) (Penella) ; Çiler’e, aşkını yazdığı mektubu verirken ; Doruk Onatkut Orkestrası eşliğinde Tülay German’dan ‘Kızılcıklar Oldu Mu?’ (1965).
Ama Çiler, durumu başka bir şoförün davranışı gibi, eleştirerek Temiz’e anlatır. Ali, Mısırlızade’nin şımarık kızı için ‘sınıf atlamayı’ dener. Kemal Bey’e ortak olur; “Kemal Özgül-Ali Eroğuz Koll. Şti.” (Filmin sonunda nikâh memuru ‘Ali Aydın’ diyor ya neyse.) ‘Şoför’ olarak gidip ‘işadamı’ olarak döndüğü plaj sahnesinde (Rimsky Korsakov’un tamamladığı) Prens İgor Operası’ndan (1887/90) (Borodin) nefes kesen bir melodi var; ‘Polovetsian Dances: Dance IV, Allegro’.
Ama bu bile yeterli olmaz. Genç kız ikinci mektubu alınca bu kez Temiz’i de kovar. Bunca olaydan sonra Ali, aşk başına mı vurdu nedir, onu babasından istemeye gidiyor. Çiler demediğini bırakmaz.
Sonrasında kahramanımız Süzer Şirketinde otobüs şoförü olarak Avrupa yollarında. Freddy Quinn’den ‘Ballad of the Green Berets’in (1966) (More / Sadler) Almancasını dinliyoruz; ‘Hundert Mann Und Ein Befehl’. Çiler ise ‘sosyete’nin ilgi odağı. Yardım etmek isteyen delikanlıya yine hakaret ediyor. Önce ‘beynelmilel afyon kaçakçısı’ Mösyö Kuligan’ın (ama polis, teslim olması için uyarıda bulunurken ‘Fritz Hunderland’ demişti) eline düşer. Ardından ’birkaç zengin hovardayla flört’ ve ‘meşhur muhabbet tellalı Sosyete Hasan’. Düşüşü çıkışından daha hızlı.
Sonrasında konsomatrislik, esrar ve ‘vesika’. Ali onu “Analık’ın evi 9 numara” dan kurtarıp evlenmek ister ama Hasan böyle bir ekmek teknesini elinden kaçırır mı.
Gigliola Cinquetti’nin söylediği ‘Dio, Come Ti Amo’ (1966) (Domenico Modugno) melodisi ve Suat Sadıkoğlu’nun, merdiveni daha ünlü yalısı. İlk çevrimde bu sahnede ‘Bésame Mucho’ (1940) (Velázquez) vardı. (Konuklardan biri unutulmaz Zeki Sezer.)
Çiler ; “Demek sosyeteden korkuyorsunuz.”
Ali ; “Sizin için korkuyorum. Evet, yalnız sizin için korkuyorum Çiler Hanım.”
Çiler ; “Tuhaf, benim durumum sizi neden ilgilendiriyor?”
Ali ; “Eski bir yara bu, açmayalım. Ama bu hayatın sizi uçuruma götürdüğünü, geri dönmeniz gerektiğini kimse size söylemeyecek biliyorum.”
Çiler ; “..Bak hele, sokak artığı bir aileden çıkmış şoför parçası bana akıl veriyor. Haddini bil, bir daha da yolumun üstüne çıkma anladın mı..Şoför.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder