HUNP: 7,8 Follow @filmnostalgi Tweet |
Affet
Sevgilim
Vizyon Tarihi : 1966
Hunp : 7,8
Orijinal Dil : Türkçe
Orijinal Dil : Türkçe
Oyuncular :
|
Ediz Hun | Ekrem |
|
Filiz Akın | Filiz Sarter |
|
Ajda Pekkan | Leyla |
|
Hulusi Kentmen | Hulusi |
|
Nubar Terziyan | Filiz'in Amcası |
|
Muammer Gözalan | Savcı |
|
Nezihe Güler | Dadı |
|
İlhan Hemşeri | Amerikalı Profesör John Higgins |
|
Erol Solak | |
|
Toron Karacaoğlu | Ediz Hun Seslendirmesi |
|
Nevin Akkaya | Ajda Pekkan Seslendirmesi |
|
Kemal Ergüvenç | Hulusi Kentmen Seslendirmesi |
|
Rıza Tüzün | Nubar Terziyan Seslendirmesi |
|
Jeyan Mahfi Tözüm | Filiz Akın Seslendirmesi |
Yönetmen
|
|
Senaryo
|
|
Yapımcı
|
|
Müzik
|
|
Görüntü Yönetmeni
|
|
Süre
|
73 dk
|
Tür
|
|
Özellikler
|
|
Ülke
|
Türkiye
|
Etiketler
|
Para
karşılığı evlendiği kıza âşık olan Ekrem'im yaşadıklarını anlatır. Ekrem,
fabrikatör Hulusi Bey'in fabrikasında çalışan genç ve yakışıklı bir gençtir.
Hulusi Bey'in kızı Filiz ise Ekrem'e âşıktır. Doktorlar, kalp hastalığı
nedeniyle Filiz'e bir yıllık bir ömür biçerler. Hulusi Bey, kızının son
zamanlarında mutlu olmasını ister. Bunun için Ekrem'e fabrikasında ortaklık
teklif eder, karşılığında ise kızı Filiz'le evlenmesini şart koşar. Ekrem
önceleri para hırsıyla bu teklifi kabul eder. Ancak zamanla Filiz'e âşık
olacaktır. (Hasan Sakın)
Ayrıntılar:
‘Charade’ (1963) için yapılan ‘Bateau Mouche’ (Henry Mancini). Leyla’nın ‘fakir odası’.
Ekrem; “..Seninle çok mühim, çok tatsız ama gene de ilersi için harikulade cazip bir konuyu konuşmam lazım… Hulusi Bey bugün beni müdür yaptı fabrikaya… İşlerden de %20 ortaklık teklif etti.”
Leyla; “Ortaklık mı?”
Ekrem; “Tabii. İnanmadın mı yoksa?”
Leyla; “Niçin inanmayım sevgilim? Ama sadece şurama bir ürperti geldi. Bu kadar büyük ve ani yükselişlerin mutlaka bir karşılığı, bir ücreti olur. Bunu anlamayacak kadar çocuk değilim. Nedir senden istediği?”
Ekrem; “Filiz’le yani kızıyla evlenmemi istiyor.”
Meserretçiler’in [‘Sabah Yıldızı’ (1968) filminden anımsa dığımız] Yeniköy’deki Köşkleri. Yurdaer Doğulu Orkestrasından ‘Autumn Leaves / Les Feuilles Mortes’ (1947/45) (Joseph Kosma / Jacques Prevert-Johnny Mercer) ve elektrokardiyograf ile yapılan muayene.
Fabrikatör Hulusi Sarter’in biricik kızı Filiz çok hasta olduğunu henüz bilmiyor. ‘Kalp kapakları tamamıyla yıpranmış durumda’. Profesör amcaya göre ancak bir senelik ömrü var. En ufak bir heyecan, bir üzüntü feci sonu hazırlayabilirmiş. Oysa genç kız babasının yanında çalışan Ekrem’e deli gibi âşık. Evlenme hayalleri kuruyor.
Hulusi Bey de ne yapsın ‘bir yıllık, belki de birkaç aylık saadeti esirgememesi için’ Ekrem’e yalvarıyor. ‘Charade Main Title’ (1963) (Mancini) duyulurken; “..Her şeyi vermeye hazırım. Yeter ki kızım mesut olarak ölsün.”
Delikanlı yıllardır Leyla ile beraber. Gelecek ay evleneceklerdi ama ‘hayatta ancak bir kere gelen bu fırsatı da kaçırmak istemiyor’. “Birkaç aylık bir fedakârlık ve hasret karşılığı elimize geçecek parayı düşün.” Oysa sevgilisi ‘fakir bir ailenin kızı’. Emniyet Sandığı’nda ufak maaşlı bir memure. Bazı müzik gecelerinde şarkı söylüyor. ‘Fabrikatörün milyonlarına karşı seven kalbinden başka bir silahı yok’. İsteği para pul değil yalnızca sevdiğiyle beraber olmak. Bunun için nice zorluğa göğüs germiş. “Senin uğruna ailemden oldum. Herkes… Bir metres diye leke sürdü alnıma.” Ama delikanlı, genç kızın üzüntüsünü anlamadığı gibi üste çıkmaya çalışıyor; “Bir gün bu haksızlığından dolayı utanacaksın.”
Leyla ne derse desin belli ki bu evlilik gerçekleşecek. Gazinoda, Rıza Silahlıpoda’nın orgundan dinlediğimiz ‘Summertime’ (1935) (George Gershwin) ile dans ediyorlar. Mutluluktan uçan Filiz’in kulağına “Bütün hislerimi sana söyleyebilmek için bu geceyi nasıl beklediğimi anlayabilecek misin” gibi sözler söylüyor.
Nikâhlarında ‘Bye Bye Charlie’ (1963) (Mancini) ve düğün danslarında 500 yıllık İngiliz folk melodisi ‘Greensleeves’ var.
Balayı için yurt dışına gidecekler. Hulusi Bey onların mutlulukları için ne yapacağını şaşırmış durumda. Şaka yollu üç aydan önce dönerlerse eve almayacağını söylüyor. Avrupa gezisini resimler ve ‘Bistro’ (1963) (Mancini) ile izliyoruz. Ekrem’deki değişiklik görülmeye değer. İlk sahnelerdeki alaycı halinden eser kalmamış. “..Ona karşı oynadığım çirkin oyunun dehşetini duymaya başladım içimde.” Bu kadarla kalsa iyi; ‘Bésame Mucho’ (1940) (Consuelo Velázquez) ile dansları sırasında ‘karısının dünyada sevilmeye layık tek varlık olduğunu anlamaya başlar’.
“..Babasının tavsiyesiyle Amerika’ya gittik. (Seyahat Acentesindeki yazıya göre ‘you haven’t seen USA if you haven’t seen Alaska’ymış.) Orada dünyanın en büyük kalp mütehassıslarından birine gösterdim onu.” Prof. John Higgins, delikanlıyı ümitlendirecek şeyler söylüyor. (Amerika’da olduklarını anlayalım diye olacak gittikleri gazinoda siyahi bir müşteri var.)
Eve dönüşleri bir Beatles şarkısı ile olur; ‘Girl’ (1965) (Lennon / McCartney). Ekrem artık fabrikanın müdürü. Filiz ise sekreter.
Hiçbir duygu olduğu gibi kalmıyor. Bu arada eski sevgili de değişmiş. Kin dolu.
Leyla; “Verdiğin sözü tutmanı, bu sahte evlilik oyununu bırakıp bana dönmeni istiyorum.”
Ekrem; “Buna dayanamaz, ölür.”
Leyla; “Ben her gece seni bekleyerek ölüyorum ya. Nedir benim günahım? Fakirlik mi yoksa para ile satın alacak (‘alınacak’ demeliydi) bir kocaya sahip olamamam mı?”
Amacı Ekrem’i ‘herkesin gözü önünde rezil etmek’ ve Filiz’e ‘satılık koca arayan kız damgasını vurmak’. Mutsuzluğu tattırmak. “Böylesine aldatılan bir kızın da kendine göre mücadele yolları vardır.” Sahte ‘intihar girişimi’; rakibine hastalığını haykırması.
‘İsmi gazetelerin zabıta haberlerine geçince’ işinden olur. Şimdi daha hırslı. Oysa orkestra arkadaşının dediği gibi ‘dünyayı fethedecek güzellikte sesi var’. Domenico Modugno’nun 1966 Eurovision şarkısı ‘Dio Come Ti Amo’yu Türkçe sözlerle söylüyor; ‘Satılık Aşk’. “Elveda aşkım//Dinmiyor gözyaşım//Nasip yokmuş sevgiden//Sen oldun ilk giden//Sormuyorum bak neden//Fakirmişim çünkü ben//Param yok ki alayım//Aşkını çalayım.” Fecri Ebcioğlu, neredeyse ‘Blue Bolero’ (1965) (Tony Osborne) için yazdığı (‘Mesut Ol Sen’) sözlerin aynısını kullanmış.
“Bayanlar baylar, karşınızda babasının milyonlarıyla kendisine bir koca satın alan Filiz Sarper’le satılık aşkın kahramanı Ekrem Bey” diye konuştuğu gece kulübünde çıkan olaylardan en çok Filiz etkilenir. Neyse ki Amerika’dan gelen Profesör Higgins ‘yeni bir ameliyat tekniği ile’ onu yaşama döndürüyor.
Belki uygun olmayan koşullarda saklandığı için filmin en önemli kısmı kayıp. Kalp için başlayan ameliyat bir kızlarının olması ile sonuçlanıyor. Hulusi Bey’in burnunu cama yapıştırarak torun seyrettiği sahnede ‘The Happy Carousel’ (1963) (Mancini) melodisi var. Filiz’in çocuklarına Leyla adını vermesi talihsiz âşığın öldüğünü düşündürdü.
‘Yesterday’ (1965) (Lennon / McCartney) ile başlayıp ‘Les Feuilles Mortes’ (1945) (Kosma) ile sona eren gece.
Ekrem; “Ölüyorum yorgunluktan.”
Filiz; “Ben de saadetten sevgilim.”
Ekrem; “Eğer insanın saadetten ölmesi kabil olsaydı seni tanıdıktan sonra benim hiç yaşamamam gerekirdi.”
(Yazan: Murat Çelenligil)
Kurgu
|
Özdemir Arıtan (Kurgu)
|
Yapım Ekibi
|
Yorgo İstavridis
(Yapım Sorumlusu)
|
Yönetmen Ekibi
|
Orhan Aykanat (Yönetmen
Yardımcısı)
|
Erdal Aksü (Yönetmen
Yardımcısı)
|
|
Kamera Ekibi
|
Salih Dikişçi (Kamera
Asistanı)
|
Işık Ekibi
|
Fehmi Eryılmaz (Işık
Şefi)
|
Yusuf Küçüköner (Işık
Ekibi)
|
|
Makyaj Ekibi
|
Münir (Kuaför)
|
Ses Ekibi
|
Tuncer Aydınoğlu
(Ses Kayıt)
|
İdari İşler
|
Osman Göktan (Prodüksiyon
Amiri)
|
Yorgo İstavridis
(Prodüksiyon Asistanı)
|
|
İbrahim Seven (Prodüksiyon
Asistanı)
|
|
Basri Büyükcan (Set
Amiri)
|
|
Hacı Fidan (Set
Ekibi)
|
|
İsmet Demirkol (Set
Ekibi)
|
|
Nurettin Akzambak
(Set Ekibi)
|
|
Müzik ekibi
|
Ajda Pekkan (Şarkılar)
|
Firmalar
|
Akün Film (Yapım)
|
Acar Film (Seslendirme)
|
|
Acar Film (Film
Hazırlık)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder