HUNP : 8,4 Follow @filmnostalgi Tweet |
Vizyon Tarihi : 1961
Hunp : 8,4
Orijinal Dil : Türkçe
Oyuncular :
Ayhan Işık | Ömer Şahinoğlu | |
Belgin Doruk | Neriman Özar Şahinoğlu | |
Sadri Alışık | Bülent Soysal | |
Ahmet Tarık Tekçe | Rasim | |
Avni Dilligil | Av. Feridun Üstün | |
Aliye Rona | Fehime | |
Şaziye Moral | Şaziye Şahinoğlu | |
Nubar Terziyan | Ekrem Dayı | |
Osman Türkoğlu | Hayri | |
Fadıl Garan | Noter | |
Dursune Şirin | Dadı Şetaret | |
Selahattin İçsel | Köylü | |
Hayri Esen | A. Işık Seslendirmesi | |
Jeyan Mahfi Tözüm | B. Doruk Seslendirmesi | |
Kemal Ergüvenç | A. Tarık Tekçe Seslendirmesi | |
Sacide Keskin | A. Rona Seslendirmesi | |
Gazanfer Özcan | N. Terziyan Seslendirmesi | |
Mümtaz Ener | Seslendirme | |
Zeki Alpan | Nikah Memuru | |
Vahi Öz |
Yönetmen
|
|
Senaryo
|
|
Yapımcı
|
|
Müzik
|
|
Görüntü Yönetmeni
|
|
Eser
|
|
Vizyona Giriş Tarihi
|
02 Ocak 1962
|
Tür
|
|
Özellikler
|
|
Ülke
|
Türkiye
|
Etiketler
|
Birbirlerini tanımadan
evlenmeye mecbur kalan bir çiftin aşk hikâyesi anlatılır. Ömer, lüks bir hayat
sürdürdüğü konağı ve beraberindeki tüm mal varlığını kaybeder. Kendisini bu
müşkül durumdan kurtarması için Avukat Feridun Bey’den yardım ister. Neriman'ın
üvey annesi Fehime kocasının mirasına sahip olmak için Neriman’ı akıl
hastanesine göndermeye niyetlidir. Bu nedenle Neriman da üvey annesi Fehime’den
kurtulmak için Avukat Feridun’a başvurur. Bunun üzerine Feridun Bey, Neriman’la
Ömer’i evlendirmenin ikisi içinde tek çıkış yolu olduğuna karar verir. Ömer bu
anlaşmaya itiraz etse de annesi ve dayısının ısrarıyla evlenmeye razı olur.
Neriman’ı bakımsız ve eski kıyafetler içinde beğenmeyen Ömer evden ayrılır.
Ömer’e karşı hem sevgi hem de öfke duyan Neriman, ona bir oyun oynamaya karar
verir. (Büşra Parça)
Yönetmen Ekibi
|
Yılmaz
Atadeniz (Reji Ekibi)
|
Kamera Ekibi
|
Paşa Gündoğdu (Kamera
Asistanı)
|
Post-Prodüksiyon
|
Mihal
Sikarpetis (Negatif Kurgu)
|
Recai Karataş (Laboratuar)
|
|
Makyaj Ekibi
|
Zeki Alpan (Makyaj)
|
Ses Ekibi
|
Mehmet Bozkuş (Senkron)
|
Lami Kamil (Ses
Ekibi)
|
|
Firmalar
|
Birsel Film (Yapım)
|
Replikler :
‘Quièreme Mucho’ (1931)
(Gonzalo Roig / Augustin Rodriguez) ve ardından ‘Blue Tango’ (1952) (Leroy
Anderson / Mitchell Parish). ‘Ölüm Peşimizde’ (1960) filminden anımsadığımız VB
Orkestrası ve dans eden evli (ama erkek bunu bilmiyor) bir çift..
Ömer ; “Siz niçin böyle meçhul kadın hüviyetine bürünüyorsunuz.”
Neriman ; “..Bilmem..Mesela siz beni kime benzetiyorsunuz?”
Ömer ; “Altından peri padişahının kızı çıkacak esrarlı bir kadına.”
Neriman ; “Peri padişahının kızı olamam ben. Çünkü onun güzel olması lazım.”
Ömer ; “Siz..dünyada mevcut peri padişahı kızlarının hepsinden güzelsiniz.” [Oysa daha birkaç ay (romanda 3 yıl) önce onu ‘ucube’ye benzetmişti.]
“Bazen tezatlar aynı insanın üzerinde birleşirler.” Muazzez Tahsin Berkant(d)’ın eserinden (1945) (İnkılâp Kitabevi) ilk çevrim. Eskişehir li Şahinoğlu (romanda İstanbullu Gelgeç) ailesi çok zor durumda. Ömer’in adı söylenmeyen abisi kumarda her şeylerini kaybedip kendini öldürmüş. (Kitaptaysa kardeşi Münir tüm paraları petrol aramasına harcıyor.) Köşk ve (romanda Manisa’daki) çiftlikleri Emniyet Sandığı’na hacizli. Avukat Feridun Üstün (romanda ve 1970’deki ikinci çevrimde soyadı Kâmil) “Bugün yarın kapınız çalınacaktır” diyor.
Ömer..32 yaşında. “Sıhhatli, güzel, dinç bir adam.” Liseden terk. Geçmişte çok varsıllar ama keşke babaları (filmde Münir romanda Naci Bey), çocuklarının bir gün çalışmak zorunda kalabileceklerini düşünseydi. Romandaki Ömer’in durumu daha zor, birkaç ay evli kaldığı eşi Nüveyre tifodan ölmüş. Anne Şaziye Hanım ve dayı Ekrem ailenin durumu için çok kaygılılar.
Bursalı bir köylü, bilmeden, Feridun Bey’e bu sıkıntılı durumun çözümü için fikir veriyor. “..Bizim oracıkta Hikmet Bey’in köşkü vardır. İpek fabrikatörü..O köşkün önünden ne zaman geçsem içerden kadın çığlıkları gelirdi. Bir gece..taşa sarılı bir zarf düştü önüme. Bir adam buldum okuttum ‘..bulan insaniyet namına, Eskişehir’de Avukat Feridun Üstün Beye götürsün’ diye yazıyordu.” Zarftan “Feridun Bey amca, beni kurtarın. Neriman” yazılı bir kâğıt çıkar. (Romanda Feridun, Neriman’ın vasisi. Noter Yusuf Numan Bey de Ömerlerin gelirine bakıyor. Film işi fazla uzatmadan ikisini tek kişi yapmış.) Bursa sahnelerinde, kaçınılmaz olarak “Bursa’nın Ufak Tefek Taşları” türküsü var.
Neriman Özar..19 yaşında fakat 15 gösteriyor. Romanda ise 23 yaşında ve soyadı Kozacı. Babası Hikmet Bey, Bursa’daki Kozacı kumaş fabrikalarının sahibi. 5 (kitapta 7) sene önce ölmüş. 7 (romanda 1 buçuk) milyonluk liralık kalıtı Neriman’ın ama şimdilik 2. eşi Fehime Hanım’ın denetiminde. O da genç kızı delirtip paranın tümüne konmak istiyor.
Feridun Bey’in bulduğu çözüm ; Ömer ve Neriman’ın evlenmesi. Böylece Şahinoğlu ailesi parasal sorunlarından, Neriman ise üvey annesinin planladığı tımarhaneden kurtulacak.
Genç kız, Kâhya Hayri’nin yardımıyla evden kaçarken Modest Petrovich Mussorgsky’nin ‘A Night on a Bare Mountain’ (1867) senfonik şiirindeki ‘Pictures at an Exibition : Gnomus / Gnome’ melodisi var.
Üvey anne, Neriman’ı tekrar ‘inhisarı altına almak için’ gelir ama biraz geç kaldı (romanda bu ve filmin sonundaki kaçırılma kısımları yok). Nikâh kıyıldı bile. (Nikâh memuru rolündeki Zeki Alpan, büyük olasılıkla sanatçıların makyajında yardımcı olmuştur.)
Asıl debelenme bundan sonra başlıyor. Çünkü sorun artık ‘maddi veya kanuni’ değil ‘hissi’. Ömer, perişan haldeki genç kızı beğenmez ve bilinmeyen bir yere (romanda Mısır’a) gitmek üzere evi terk eder. (Dahası, aylar sonra resmini isteyen eşine ‘kendinizi yalnız hissetmemeniz için’ diyerek bir maymun resmi gönderiyor.) Belki ‘tesadüf’, Feridun Bey’in Bursa’da bindiği ve Ömer’i Eskişehir’deki evden götüren taksilerin plakaları aynı ; T. 4523.
Şaziye Hanım, kendini toplaması için Neriman’ı Şetaret bacı ile sayfiyeye (romanda Madam Sürvik’le İsviçre’nin Vaud kantonunda Leysin köyüne) gönderir. Burada genç kız iyileşip güzelleşiyor. Avukat Feridun Bey’e mektup yazarken ‘The Pearl Fishers’ (1863) (Georges Bizet) ; Defile sırasında “C’est Ècrit Dans le Ciel” (1960) (Bob Azzam) ; Beyoğlu’ndaki alış verişte, elbette, “Beyoğlu’nda Gezersin” ; Başında kitaplar, ‘yürüyüş egzersizi’ yaparken ta 1920-30’lardan ‘Hatırla Ey Peri’ (Muhlis S. Ezgi) ; Otel odası ve (şarkıya uygun bir şekilde güneş altındaki) Emirgân korusunda hayranı Bülent’in kırmızı (öyle söylüyor) karanfilleriyle ‘O Sole Mio’ (1898) (Eduardo di Capua / Giovanni Capurro) ; Büyükada’daki lokantada sırnaşık aşığına evli olduğunu söylerken ‘Torna a Surriento’ (1902) (Ernesto de Curtis) melodileri var.
Bülent Soysal..Romanda Hukuk son sınıf öğrencisi ve soyadı, özellikle 60 ve 70’leri bilenler için şaşırtıcı olabilir ; Demirel. (Dayı Ekrem’in soyadı ise ; Baykal.) Büyük bir rastlantı ile Ömer’in arkadaşı. (Adları yer mi değiştirmeliydi.) Neriman’ın sevgisini kazanmak için komik bir şekilde çekişirler. Maymun sütü bile içiyorlar. Tarabya Otelini seyrettiğimiz Şale Bahçesi ne güzeldi. Kitapta, filmde olmayan biri var ; Nezihe Hanım. Neriman’a çok yardımı dokunur.
Şaziye Hanım’ın ölümü genç evlileri tekrar bir araya getiriyor. Ama, Neriman o kadar güzel ki Ömer onun karısı olduğunu anlamıyor bile.
Filmin sonunda ‘Manha de Carnaval’ (1959) (Luiz Bonfà / Antonio Maria) melodisi ve nikâhtan 6 ay (romanda 3 yıl) sonra balayına çıkabilen evliler..
Ömer ; “Beni affet Neriman. Sana karşı çok haksızlık ettim.”
Neriman ; “Hadi, derhal köşke gidiyoruz. Seni daha ilk günden sevmiştim..”
Ömer ; “Siz niçin böyle meçhul kadın hüviyetine bürünüyorsunuz.”
Neriman ; “..Bilmem..Mesela siz beni kime benzetiyorsunuz?”
Ömer ; “Altından peri padişahının kızı çıkacak esrarlı bir kadına.”
Neriman ; “Peri padişahının kızı olamam ben. Çünkü onun güzel olması lazım.”
Ömer ; “Siz..dünyada mevcut peri padişahı kızlarının hepsinden güzelsiniz.” [Oysa daha birkaç ay (romanda 3 yıl) önce onu ‘ucube’ye benzetmişti.]
“Bazen tezatlar aynı insanın üzerinde birleşirler.” Muazzez Tahsin Berkant(d)’ın eserinden (1945) (İnkılâp Kitabevi) ilk çevrim. Eskişehir li Şahinoğlu (romanda İstanbullu Gelgeç) ailesi çok zor durumda. Ömer’in adı söylenmeyen abisi kumarda her şeylerini kaybedip kendini öldürmüş. (Kitaptaysa kardeşi Münir tüm paraları petrol aramasına harcıyor.) Köşk ve (romanda Manisa’daki) çiftlikleri Emniyet Sandığı’na hacizli. Avukat Feridun Üstün (romanda ve 1970’deki ikinci çevrimde soyadı Kâmil) “Bugün yarın kapınız çalınacaktır” diyor.
Ömer..32 yaşında. “Sıhhatli, güzel, dinç bir adam.” Liseden terk. Geçmişte çok varsıllar ama keşke babaları (filmde Münir romanda Naci Bey), çocuklarının bir gün çalışmak zorunda kalabileceklerini düşünseydi. Romandaki Ömer’in durumu daha zor, birkaç ay evli kaldığı eşi Nüveyre tifodan ölmüş. Anne Şaziye Hanım ve dayı Ekrem ailenin durumu için çok kaygılılar.
Bursalı bir köylü, bilmeden, Feridun Bey’e bu sıkıntılı durumun çözümü için fikir veriyor. “..Bizim oracıkta Hikmet Bey’in köşkü vardır. İpek fabrikatörü..O köşkün önünden ne zaman geçsem içerden kadın çığlıkları gelirdi. Bir gece..taşa sarılı bir zarf düştü önüme. Bir adam buldum okuttum ‘..bulan insaniyet namına, Eskişehir’de Avukat Feridun Üstün Beye götürsün’ diye yazıyordu.” Zarftan “Feridun Bey amca, beni kurtarın. Neriman” yazılı bir kâğıt çıkar. (Romanda Feridun, Neriman’ın vasisi. Noter Yusuf Numan Bey de Ömerlerin gelirine bakıyor. Film işi fazla uzatmadan ikisini tek kişi yapmış.) Bursa sahnelerinde, kaçınılmaz olarak “Bursa’nın Ufak Tefek Taşları” türküsü var.
Neriman Özar..19 yaşında fakat 15 gösteriyor. Romanda ise 23 yaşında ve soyadı Kozacı. Babası Hikmet Bey, Bursa’daki Kozacı kumaş fabrikalarının sahibi. 5 (kitapta 7) sene önce ölmüş. 7 (romanda 1 buçuk) milyonluk liralık kalıtı Neriman’ın ama şimdilik 2. eşi Fehime Hanım’ın denetiminde. O da genç kızı delirtip paranın tümüne konmak istiyor.
Feridun Bey’in bulduğu çözüm ; Ömer ve Neriman’ın evlenmesi. Böylece Şahinoğlu ailesi parasal sorunlarından, Neriman ise üvey annesinin planladığı tımarhaneden kurtulacak.
Genç kız, Kâhya Hayri’nin yardımıyla evden kaçarken Modest Petrovich Mussorgsky’nin ‘A Night on a Bare Mountain’ (1867) senfonik şiirindeki ‘Pictures at an Exibition : Gnomus / Gnome’ melodisi var.
Üvey anne, Neriman’ı tekrar ‘inhisarı altına almak için’ gelir ama biraz geç kaldı (romanda bu ve filmin sonundaki kaçırılma kısımları yok). Nikâh kıyıldı bile. (Nikâh memuru rolündeki Zeki Alpan, büyük olasılıkla sanatçıların makyajında yardımcı olmuştur.)
Asıl debelenme bundan sonra başlıyor. Çünkü sorun artık ‘maddi veya kanuni’ değil ‘hissi’. Ömer, perişan haldeki genç kızı beğenmez ve bilinmeyen bir yere (romanda Mısır’a) gitmek üzere evi terk eder. (Dahası, aylar sonra resmini isteyen eşine ‘kendinizi yalnız hissetmemeniz için’ diyerek bir maymun resmi gönderiyor.) Belki ‘tesadüf’, Feridun Bey’in Bursa’da bindiği ve Ömer’i Eskişehir’deki evden götüren taksilerin plakaları aynı ; T. 4523.
Şaziye Hanım, kendini toplaması için Neriman’ı Şetaret bacı ile sayfiyeye (romanda Madam Sürvik’le İsviçre’nin Vaud kantonunda Leysin köyüne) gönderir. Burada genç kız iyileşip güzelleşiyor. Avukat Feridun Bey’e mektup yazarken ‘The Pearl Fishers’ (1863) (Georges Bizet) ; Defile sırasında “C’est Ècrit Dans le Ciel” (1960) (Bob Azzam) ; Beyoğlu’ndaki alış verişte, elbette, “Beyoğlu’nda Gezersin” ; Başında kitaplar, ‘yürüyüş egzersizi’ yaparken ta 1920-30’lardan ‘Hatırla Ey Peri’ (Muhlis S. Ezgi) ; Otel odası ve (şarkıya uygun bir şekilde güneş altındaki) Emirgân korusunda hayranı Bülent’in kırmızı (öyle söylüyor) karanfilleriyle ‘O Sole Mio’ (1898) (Eduardo di Capua / Giovanni Capurro) ; Büyükada’daki lokantada sırnaşık aşığına evli olduğunu söylerken ‘Torna a Surriento’ (1902) (Ernesto de Curtis) melodileri var.
Bülent Soysal..Romanda Hukuk son sınıf öğrencisi ve soyadı, özellikle 60 ve 70’leri bilenler için şaşırtıcı olabilir ; Demirel. (Dayı Ekrem’in soyadı ise ; Baykal.) Büyük bir rastlantı ile Ömer’in arkadaşı. (Adları yer mi değiştirmeliydi.) Neriman’ın sevgisini kazanmak için komik bir şekilde çekişirler. Maymun sütü bile içiyorlar. Tarabya Otelini seyrettiğimiz Şale Bahçesi ne güzeldi. Kitapta, filmde olmayan biri var ; Nezihe Hanım. Neriman’a çok yardımı dokunur.
Şaziye Hanım’ın ölümü genç evlileri tekrar bir araya getiriyor. Ama, Neriman o kadar güzel ki Ömer onun karısı olduğunu anlamıyor bile.
Filmin sonunda ‘Manha de Carnaval’ (1959) (Luiz Bonfà / Antonio Maria) melodisi ve nikâhtan 6 ay (romanda 3 yıl) sonra balayına çıkabilen evliler..
Ömer ; “Beni affet Neriman. Sana karşı çok haksızlık ettim.”
Neriman ; “Hadi, derhal köşke gidiyoruz. Seni daha ilk günden sevmiştim..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
EKSİKLER VE YANLIŞLAR İÇİN LÜTFEN YORUM YAPIN. YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.